Kalıcı Makyaj ile ilgili biraz derinlemesine araştırma yapan herkesin karşısına bu soru çıkar.
Microblading mi? Micropigmentation mu? Hangisini yaptırmalıyım, hangisi daha iyi, hangisi daha kalıcı? Soru basit olsa da, internette araştırma yaparak bu sorunun cevabını bulmak pek de kolay değil. Bazen kafalar karışabiliyor. Bu sebeple sizin için bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Hangisi Daha iyi?
Eğer aklınızdaki soru “hangisi daha iyi” ise, hemen baştan söyleyeyim, soru yanlış 😊 Yanlış sorunun da doğru cevabı olmaz. “hangisi daha iyi” sorusunun yerine “hangisi benim için daha uygun” demek daha doğru olacaktır.
Kalıcı Makyaj’ın tarihçesine girmeden hemen özetlemeliyim ki, her şey micropigmentation ile başladı. Yoğun olarak tercih edilen kaş konturu, kalıcı eyeliner ve dudak renklendirme uygulamaları micropigmentation (türkçesi: mikropigmentasyon) tekniği ile yapılıyordu. Bu teknikte dövme cihazına benzeyen bir cihaz kullanılır ve kalıcı makyaj için uygulanacak boyalar (pigmentler) kişinin cilt altındaki dokusuna bu cihazın ucundaki mikro iğneler ile yerleştirilir. Yıllar önce kullanılmaya başlayan micropigmentation tekniği her geçen gün yeni teknolojiler ile gelişerek tüm dünyada kullanımına devam edilmektedir.
Şimdi kafa karışıklığının başladığı yere gelelim;
Ülkemizde 2010’lu yılların başında yayılmaya başlayan kalıcı makyaj uygulamaları sadece micropigmentation tekniği ile yapılmaktaydı. Ancak kişinin kaşlarına yapılan tüm işlemler, kaş bölgesini doldurularak (tamamı boyanarak) yapılıyordu. Bu şekilde yapılan işlemler bazı kişiler tarafından tercih edilse de, bir çok kişi tarafından yapay bulunuyordu.
2015’li yıllarda ise Microblading tekniğini duymaya başladık. Bu teknik ile yapılan işlemlerde cihaz kullanılmaz, bunun yerine iğne uçlu özel bir kalem kullanılır. Uygulamayı yapacak olan kalıcı makyaj uzmanı, bu kalem aracılığı ile boyayı cilt altına kıl görünümlü çizgiler çizerek yerleştirir. Sonuçta ortaya çıkan görüntü kaş kıllarımız gibi çizgi-çizgi olduğu için daha doğal bir görüntü ortaya çıkar. İşte tam bu noktada kafalar karışıyor; microblading = kıl tekniği olarak görünürken, micropigmentation ise dolgu tekniği olarak anlaşılmaya başlandı.
Olayların ülkemizdeki tarihsel gelişimi açısından gerçek böyle gibi görünse de aslında öyle değil tabiki.
Microblading ile yapılan uygulamalar; cilt üzerine mikro çizikler atılarak yapıldığından ve başka bir yolu da zaten mümkün olmadığından sadece kıl tekniği şekilde yapılabilir. Ancak micropigmentation tekniğinde her şey uygulamayı yapan uzmanın ellerindedir. Micropigmentation ile kaşlar dolgu tekniğinde yapılabileceği gibi, kıl görünümlü çizgiler ile de yapabilir, hatta kıl görünümlü çizgiler arasına gölgeleme-pudralama yaparak daha da estetik bir görüntü ortaya çıkarabilir. Bu tamamen uygulamayı yapan uzmanın bilgi ve tecrübesiyle doğru orantılıdır.
Micropigmentation tekniğinde mikro iğneler çok hızlı bir şekilde girip çıkarak (kişi bu arada pek bir şey hissetmez, korkmayın 😊) cilt altına pigmenti-boyayı bırakır. Bu pigmentin hangi görünümde olacağı ise uygulamayı yapan kişinin sanatıdır.
Yani özetle, microblading veya micropigmentation olması farketmez, her iki teknikle de kıl görünümlü doğal kalıcı kaş konturu uygulaması yapılabilir.
Hangisi daha kalıcı?
Bu soruyu cevaplamadan önce şunu belirtmeliyim ki; “kalıcı makyajın iyisi, daha uzun süre kalıcı olanı değildir.” Kalıcı makyajı ilk defa yaptıracak olan herkes bu soruyu sorar; “hangisi daha uzun süre kalıcı?” Kalıcı makyajı daha önceden yaptırmış olan kişiler ise başka bir soru sorarlar; “hangisini daha güzel kullanırım?”
Kalıcı makyajın yüzünüzde kaldığı süre içerisinde güzel görünümlü, canlı ve renk değiştirmeden kalması çok daha önemlidir. Bu girişi yaptıktan sonra sorunun cevabını verebilirim.
Microblading tekniği ortalama 6-9 ay arasında kalırken, Micropigmentation tekniğinin kalıcılık süresi 9-18 ay arasındadır. Sebebi ise çok basittir.
Microblading, cilt üzerine mikro çizikler atılarak yapıldığı için uygulanan boya cilt yüzeyinde kalır , bu sebeple diğer tekniğe oranla daha kısa süre içerisinde kaybolur. Eğer uygulamayı yapan kişi yeterli tecrübeye sahip değil ise, boyanın kalıcı olması için daha derin çizikler atar ve cildin kanamasına sebep olur. Sonuçta kanayan cilt kabuk bağlayarak boyayı dışarı atar. Sonuç yine değişmez. Hatta daha çabuk silinir.
Micropigmentation’da ise yukarı-aşağı yönde sürekli hareket eden mikro iğnecikler boyayı cildin daha alt tabakasına bırakır ve kanama olmaz. Sonuçta daha derine işleyen boya daha uzun süre kalacaktır.
Ancak micropigmentation ile yapılan kıl tekniği uygulaması her cilt tipinde aynı sonucu vermez. Özellikle yağlı ciltlerde kıl tekniği uygulanacaksa; derinin çok alt tabakasına inmeden daha yüzeyden yapılan uygulamalar tercih edilmelidir. Çünkü derinin alt tabakasına işleyen boyalar zamanla yayılarak kıl görünümünü kaybedebilir. Bu sebeple kaşların arasına pudralama yapılması daha uygun olacaktır.
Anlayacağınız üzere, bu tekniklerden biri diğerine göre daha üstün değildir. Ancak uygulama yapılacak olan kişi için mutlaka doğru yöntem vardır.
Kendiniz için hangisinin daha uygun olacağına karar vermek istiyorsanız size tavsiyem yaşadığınız şehirde güvendiğiniz bir kalıcı makyaj uzmanına danışın. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli nokta; danıştığınız uzmanın her iki tekniğe de eşit mesafede olmasıdır. Her gün 5 kalıcı makyaj uygulamasının 4’ünü aynı teknik ile yapan bir uzmana danışırsanız elbette ki size daha çok yaptığı tekniği önerecektir.
Şimdilik benden bu kadar. Bir sorunuz olursa bana yazın. Arada yeni yazılar eklemeye devam edeceğim, blog sayfamı takip etmeyi unutmayın 🙂
Hepinize sevgiler.
Aylin Çetinkaya
Instagram @aylincetinkayacom